Osmanlı Devleti, Birinci Dünya Savaşı öncesi varlığını denge politikası izleyerek sürdürmeye çalışıyordu. Büyük devletlere karşı izlenen bu denge politikası bir süre için işe yarasa da, 20. yüzyılın başlarından
Birinci Dünya Savaşı’nda Rus Çarlık ordusu Anadolu’ya doğru ilerledi. 1916 yazı sonunda Rus ordusu, Trabzon’un batısından, Erzincan-Kemah yoluna, Dersim ve Murat Suyu’nun güneyinden Van Gölü’ne ve Başkale’ye uzanan
Arabistan, 1. Dünya Savaşı ve Arapların Türklere ihaneti sözcükleri bir araya geldikleri zaman bir İngiliz casusunu, Thomas Edward Lawrence’ı, ya da bilinen adıyla Arabistanlı Lawrence’ı anmadan geçmek olmaz.
Amerika Birleşik Devletleri’nin Almanya’ya savaş ilanını duyurup, Birinci Dünya Savaşı’na katıldığı 6 Nisan 1917’den yalnızca birkaç hafta öncesine değin, Başkan Woodrow Wilson, savaşan taraflara zafersiz bir barış önerisinde
Dünya tarihinde hiç bir politik suikast, Birinci Dünya Savaşı’nın başlamasına neden olan Avusturya-Macaristan İmparatorluğu’nun varisi olan Arşidük Franz Ferdinand’ın 28 Haziran 1914 saat 01.15’de Avusturya-Macaristan İmparatorluğu’nun 1908’de işgal
Birinci Dünya Savaşı’nın arifesinde; gerek hızı ve kudreti, gerekse siluetinin zarafeti bakımlarından Akdeniz’de rakipsiz olan Almanların Goben zırhlı kruvazörü, güzellikte Goben’den hiç de aşağı olmayan Breslav hafif kruvazörü