Nasyonal Sosyalist Alman İşçi Partisi (NSDAP) Programı

1918 yılında Adolf Hitler, Münih’te o zamanlar için önemsiz bir parti olan Alman İşçi Partisi’nin yürütme komitesine yedinci üye oldu. Halk yığınları karşısında rahatlıkla konuşan, yığınları harekete getiren bir insandı. Çevresinde tanınmaya başlayınca partinin adını NSDAP  (Nationalsozialistsche Deutsche Arbeiterpartei – Nasyonal Sosyalist Alman İşçi Partisi) olarak değiştirdi. 24 Şubat 1920’de, Nasyonal Sosyalist Partisi’nin ilk toplantılarından birinde, Hitler 25 maddelik bir program ilan etti.

Adolf Hitler ve Anton Drexler tarafından kaleme bu programda Alman ırkının üstünlüğü açıkça ileri sürülüyor, eğitim sisteminin devlete saygı temeli üzerine kurulacağı, pratik bilgilere önem verileceği belirtiliyordu. Parlamentarizm soysuzlaşmış bir sistem olarak gösteriliyor, basındaki Yahudi ve materyalist öğeler temizlenerek gerçek bir Alman basınının kurulması isteniyordu. Programa göre Roma kaynaklı kozmopolit ve materyalist hukukun yerini Cermen Hukuku almalı, devlet merkezileştirilmeli, din özgürlüğü Cermen ırkına zarar getirmemek kaydıyla tanınmalıydı.

Nasyonal Sosyalizm’in temelini oluşturan bu program aynı zamanda Hitler’in iktidara gelmesi durumunda Almanya’nın saldırgan ve savaşçı bir tutum alarak diğer devletler için ne büyük tehlikeler yaratacağının ipuçlarını veriyordu. Zira programda tüm Almanlar aynı devlet içinde toplanması, Alman ulusunun Versay Antlaşması’nın yüklediği yükümlerden kurtarılması I. Dünya Savaşı’ndan sonra Almanya’nın elinden alınmış olan eski sömürgelerin tekrar Almanya’ya geri verilmesi isteniyordu.

Bununla birlikte bu program birçok anlama çekilebilecek, partinin demokrasiye ve mevcut yasalara saygılı olduğu izlenimi yaratacak bir ifadeye de sahiptir. Demokratik düzene karşı olan partilerin demokrasiye bağlıymış izlenimi vermeleri olağandır. Zira Asıl hedeflerin içi boş söylevlerin ardına gizlenmesi politik arenada sık rastlanan bir olgudur.

Nasyonal Sosyalist Program

Alman İşçi Partisi’nin programı bir çağ programıdır. Önderleri programda sayılan hedeflerin gerçekleştirilmesinden sonra kitlelerin yapay olarak artırılmış hoşnutsuzluğundan yararlanarak partinin devamını sağlamak amacıyla yeni hedefler belirlemeyeceklerini ifade ederler.

1) Bütün Almanların, ulusların kendi yazgısını tayin hakkı çerçevesinde, bir Büyük Almanya’da bir araya gelmelerini talep ediyoruz.

2) Alman ulusunun başka uluslar karşısında eşit haklara sahip olmasını, Versay ve St. Germain barış anlaşmalarının feshini talep ediyoruz.

3) Milletimizin iaşesi ve nüfus fazlamızın iskanı için toprak ve arazi (koloni) talep ediyoruz.

4) Ancak Alman ulusundan olanlar yurttaş olabilir. Mezhebi ne olursa olsun, Alman kanı taşıyan herkes Alman ulusundandır. Bu nedenle, Yahudiler Alman ulusundan sayılamazlar.

5) Yurttaş olmayanlar Almanya’da ancak konuk olarak bulunabilirler ve yabancılar yasasına tabi olmalıdırlar.

6) Devletin yönetilmesine ve yasalarına ilişkin karar verme hakkı, yalnızca yurttaşlara tanınmıştır. Bu bakımdan, ister ülke düzeyinde olsun, ister eyalet veya belediye düzeyinde, her türlü resmi makamda yalnızca yurttaşların bulunabilmesinden yanayız. Bir makamı işgal edecek kişiyi, karakter ve yeteneklerine bakmaksızın salt parti üyeleğine göre belirleyen yozlaştırıcı parlamento düzenini reddediyoruz.

7) Devletin, öncelikle kendi yurttaşları için çalışma ve yaşama olanaklarını geliştirmesinden yanayız. Ülkedeki nüfusun tamamını doyurmak mümkün değilse, başka uluslardan olanlar sınırdışı edilmelidir.

8) Alman olmayan unsurların ülkeye gelişi engellenmelidir. 2 Ağustos 1914’den sonra Almanya’ya göç etmiş bulunan, Alman olmayan herkesin sınırdışı edilmesini talep ediyoruz.

9) Bütün yurttaşlar eşit hak ve yükümlülüklere sahiptir.

10) Her yurttaşın ilk yükümlülüğü, manevi ve bedensel olarak yaratımda bulunmak olmalıdır. Bireyin faaliyeti toplumun genel çıkarlarına aykırı olamaz. Bütün toplumu kapsayacak şekilde ve herkesin yararına olmalıdır.

Bu nedenle şunları talep ediyoruz:

11) Emek ve çaba harcamadan gelir elde edilmesinin önüne geçilmelidir. Faiz köleliği yıkılmalıdır.

12) Her savaşın bütün ulusun malından ve kanından olağanüstü fedakârlıklarda bulunmasına yol açtığı göz önüne alınarak, savaştan kişisel servet elde etmek, ulusa ihanet olarak tanımlanmalıdır. Bu nedenle, savaş sayesinde elde edilmiş bütün kazançlara el konulmasını talep ediyoruz.

13) Anonim şirketleşmiş (tröstleşmiş) olan bütün işletmelerin devletleştirilmesinden yanayız.

14) Büyük işletmelerde çalışanlara kârdan pay verilmesini talep ediyoruz.

15) Yaşlılık sigortasının geliştirilmesini istiyoruz.

16) Sağlıklı bir orta zümrenin yaratılıp korunmasını, bütün büyük mağazaların derhal kamulaştırılarak düşük fiyatlarla küçük esnafa kiralanmasını, küçük esnafın devletin, eyaletlerin ve belediyelerin mal alımlarında öncelikle gözetilmesini talep ediyoruz.

17) Ulusal gereksinimlerimize yanıt verecek bir toprak reformu yapılmasını ve toprağın topluma yararlı amaçlar için tazminatsız olarak kamulaştırılmasına olanak sağlayan bir yasanın çıkarılmasını istiyoruz. Tarımda faiz kaldırılmalı, toprak ve arsa spekülasyonu engellenmelidir.

[Hitler, 13 Nisan 1928’de bu maddeye şu eklemeyi yaptı:]

NSDAP programının rakiplerimiz tarafından çarpıtılması nedeniyle aşağıdaki saptama gerekli görülmüştür:

NSDAP’nin özel mülkiyetten yana olduğu açıktır. Bu itibarla, “tazminatsız kamulaştırma” fıkrası ancak yasalar çerçevesindeki bir uygulamayı ifade etmektedir ve yasadışı yollarla edinilmiş ya da ulus yararına işletilmeyen toprakların, gerek görülürse kamulaştırılması durumu için öngörülmüştür. Burada öncelikle kastedilen, Yahudi arsa spekülatörleridir.

18) Faaliyetleriyle toplumun genel çıkarlarına zarar veren unsurlarla ödün verilmeden mücadele edilmesini talep ediyoruz. Vatan hainleri, tefeciler, vurguncular, karaborsacılar, vs. ırk ve mezheplerine bakılmaksızın ölümle cezalandırılacaklardır.

19) Materyalist düzene hizmet eden Roma hukukunun yerini, Alman toplum hukuku almalıdır.

20) Her yetenekli ve çalışkan Almana daha yüksek eğitim ve böylelikle yönetici görevlere gelme yolunu açmak için devlet, ulusal eğitimi titizlikle geliştirmeyi görevi saymalıdır. Bütün eğitim kurumlarındaki tedrisat, pratik yaşamın gerekliliklerine uygun duruma getirilmelidir. Okuldan başlayarak (yurttaşlık dersiyle), devlet fikrinin küçük yaştan kavratılması hedeflenmelidir. Ebeveyni yoksul olan özel yetenekli çocukların, zümre ve mesleklerine bakılmaksızın devlet adına okutulmasını talep ediyoruz.

21) Devlet, ana ve çocuğu koruyarak, gençlerin çalışmasını yasaklayarak, beden eğitimi ve sporun yasayla zorunlu kılınması yoluyla bedensel gelişmelerini sağlayarak, gençliğin bedensel gelişmesiyle ilgili dernekleri destekleyerek ulusun sağlığını yükseltmelidir.

22) Paralı askerliğin kaldırılarak bir halk ordusunun kurulmasını talep ediyoruz.

23) Bilinçli siyasal yalanlarla ve bunların basın yoluyla yayılmasına karşı yasalarla mücadeleden yanayız. Alman bir basının yaratılması amacıyla,

a) Almanca çıkan bütün gazetelerin yönetici ve çalışanlarının Alman yurttaşı olmasını,

b) Alman olmayan gazetelerin yayınlanabilmek için devletten izin alma zorunluluğunun getirilmesini ve bunların Alman diliyle yayın yapmalarının yasaklanmasını,

c) Alman gazetelerine Alman olmayanların ortak olmalarının ya da yayın politikalarını etkilemelerinin yasaklanmasını talep ediyoruz. Bunlara uygun hareket etmeyen gazeteler kapatılarak, buralarda çalışan Alman olmayan kişiler sınırdışı edilmelidir.

Ulusun genel yararına aykırı davranan gazeteler kapatılacaktır. Ulusal yaşamı parçalayıcı etkileri olan sanatsal ve edebi eğilimler ile mücadele edilmesini ve bu düzenlemelere aykırı hareket eden kuruluşların kapatılmasını talep ediyoruz.

24) Devletin varlığını tehlikeye düşürmedikleri ve Cermen ırkının töresel ve ahlaki duygularına aykırı olmadıkları sürece, her türlü dini inanç serbest olmalıdır. Parti, belirli bir mezhebe bağlanmaksızın, pozitif Hristiyanlığı savunur. İçte ve dışta Yahudi-materyalist zihniyet ile mücadele eder. Parti, ulusumuzun sürekli iyiye gitmesine “ortak yarar kişisel yarardan önce gelir” esasına bağlı kalınarak gerçekleşebileceğine olan kesin inancını ifade eder.

25) Bütün bunların yaşama geçirilebilmesi için, güçlü bir merkezi otoritenin yaratılmasını talep ediyoruz. Merkezi siyasal parlamento, bütün ülkede ve devletin bütün kurumlarında mutlak otoriteye sahip olmalıdır.

Ülke çapında çıkarılacak yasaların tek tek eyaletlerdeki uygulaması için, zümre ve meslek odaları kurulmalıdır.

Parti önderleri, yukarıdaki maddelerin gerçekleştirilmesi için kararlılıkla, gerektiğinde canlarını ortaya koymaktan çekinmeyerek çaba göstermeye söz verirler.

YAZI HAKKINDAKİ DÜŞÜNCELERİNİZ

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.