Latin Amerika, tarih boyunca ABD kapitalizminin acı yükünü dünyada en ağır biçimde hisseden bölge oldu. Zaten biz bu yüzden Latin Amerika için “ABD’nin arka bahçesi” diyoruz ya. Ne zaman halk kapitalizm kaynaklı sorunlardan bıktığını belirtse, demokrasiyle yada devrimle düzeni değiştirmeye kalksa üstlerine Neoliberalizmin şiddeti çöktü. Genelde darbe yada karşı devrim
Gerçekten her dakika bir aptal doğuyorsa, karşılığında onu biraz daha aklı başında yapacak bir üçkağıtçı da doğuyordur. Bütün zamanların en olağanüstü dolandırıcılarından ikisi, Avusturyalı Kont Victor Lustig ile küçük çaplı bir Amerikan sabıkalısı olan Daniel Collins’tir. Bu ikili, Paris’in sembolü olan Eyfel Kulesi’ni tam iki kere satmayı başarmışlardı. Asıl
19. yüzyılın sonları, Osmanlı İmparatorluğu için oldukça sıkıntılı ve acı vericiydi. Bir zamanların muhteşem imparatorluğu dağılmaya yüz tutmuş, Fransız İhtilali ile başlayan milliyetçilik akımları nedeniyle imparatorluğun her köşesinde sık sık isyanlar çıkmaya başlamıştı. Bir zamanlar Osmanlı İmparatorluğu’nun tebaası olan ulusların neredeyse tümü bağımsız bir devlet kurma ve topraklarını genişletme
1998 yazında PKK terör örgütü lideri Abdullah Öcalan gergin ve hırçın bir ruh haline bürünmüştü. Bir sürü esrarengiz toplantı yapıyordu. Ani bir kararla PKK’nın Suriye’deki iki eğitim kampının dağıtılmasını ve militanların ülkenin farklı bölgeleriyle Kuzey Irak’a gönderilmesini emretti. Suriye Öcalan’dan topraklarındaki PKK eğitim kamplarını kapatmasını ya da ülke içindeki
Engizisyon Mahkemelerinin verdiği ölüm cezası üç durumda uygulanırdı: Sanık işlediği suçun temelindeki büyük yanılgının varlığını kabul ederek aman dilemez, ıslah edilmek için çaba göstermezse, Tövbesinden dönerse, İsa’yı yadsımak gibi, Hıristiyanlığa karşı kesin bir inançsızlık içinde bulunduğu kanıtlanırsa. Engizisyon Mahkemeleri tarafından 17. yüzyılın başına kadar kısmen uygulanan ölüm cezaları, bazen
Latince “baskıcı soruşturma ve sorgulama” anlamına gelen “Inquisition” sözcüğünden gelen Engizisyon, kuşkusuz tüm Ortaçağ Avrupa’sının ve belki de tüm insanlık tarihinin en acımasız yargı sistemidir. Engizisyon Mahkemeleri, XIII. yüzyılda tarih sahnesine çıkan ve Hristiyanlıktan dönenleri, Kilise tarafından kabul edilen öğretilere aykırı hareket edenleri yargılamak için kurulmuş Katolik inanç temelli