Fransızlar tarafından ulusal bir kahraman olarak kabul edilen Jeanne d’Arc, tarihte yaşamış bir karakter olarak kabul edilse de, özellikle XXI. yüzyıl tarihçileri tarafından yaptığı iddia edilen şeyler nedeniyle gerçekliği sorgulanmış ve hayatı hakkında anlatılanlara hep kuşku ile yaklaşılmıştır. Hiçbir askeri eğitimi ya da deneyimi olmayan genç bir köylü kızının,
İtalya’da 1924 seçimleri faşist terörün ve hilekarlığın egemenliği altında geçti. Anayasal oyunun kurallarına uyar görünen Benito Mussolini ve Faşist Parti, el altından yasaları çiğniyor ve diktatörlüğünü hazırlıyordu. Yasal olarak çıkan gazetelere bile el konuyor, basımevleri yağmalanıyor, işçi sendikaları merkezleri ve kooperatifler ateşe veriliyor, İtalyan sokaklarında her gün Mussolini karşıtlarının
Fildişi sözcüğü kullanıldığında insanlar genel olarak yalnızca fillerin savunma için kullandıkları büyük dişleri düşünürler. Oysa fildişi, ticari anlamda yalnızca filleri kapsamaz; oyulabilecek kadar ya da süslenebilecek kadar büyük olan ve ticari açıdan ilgi gören herhangi bir memelinin dişi de fildişi işçiliğinin malzemesidir. Bu nedenle fildişi işçiliğinde genellikle fil ya
1501 yılında Şah İsmail ile temeli atılan ve 1736 yılında yıkıldığı kabul gören Safevilerin İran’da modern çağı başlattığı söylenebilir. Türkmen kökenli bir anne babadan doğan Şah İsmail’in kurduğu bir Türk devleti olan Safeviler bölgede derin izler bırakmış, ayakta kaldığı 235 yıl boyunca, İran, Azerbaycan, Ermenistan, Irak, Türkmenistan, Afganistan ve Güneydoğu
İngiltere, Fransa, Portekiz, İspanya, İtalya ve Belçika gibi Avrupalı sömürgeciler 19. yüzyıl başlarında Afrika Kıtası’nı sömürgeleştirmeye başlamışlar, Almanya (Prusya) ise sömürgecilik yarışında diğer Avrupalı devletlerin oldukça gerisinde kalmıştı. Afrika’nın güneybatı kıyısında bulunan ve zengin yeraltı kaynaklarına sahip olan Namibya da 1800’lerin başından itibaren İngiliz egemenliğinde kaldı. Fakat 19. yüzyılın
Dar anlamıyla Pugaçev Ayaklanması, 1713-75 yılları arasında yaşanmış ve bütün Rus tarihinin 1917 Devrimi öncesindeki en büyük halk hareketine işaret etmek için kullanılsa da, aslında 1762’den başlamış ve Pugaçev’in idamına kadar sürmüş, iç savaş benzeri bir huzursuzluğun en yaygınlaştığı an ve doruk noktasıdır. 1762 yılında Rusya tahtında olan Çar