Prag’ın Wenceslas Meydanı; tarih 21 Ağustos 1968… On binlerce Çek meydana tepeden bakan süvari heykelinin etrafında toplanmış, Rus tankları ise meydana toplanan kalabalığı yarıp ilerlemeye çalışıyor. Zırhlı araçlardaki bazı Rus askerlerinin sabrı taşmış, ama yine de sinirlerine hakimler; kalabalığa değil havaya ateş ediyorlar. Kitleler rüzgarda sallanan sazlar gibi dalgalanıyor,
19 Mayıs 1948’de İsrail devleti kurulduğunda rahat bir soluk alanlardan biri de hiç kuşkusuz modern fiziğin babası kabul edilen Albert Einstein idi. Einstein daha ABD’ye göçtüğü 1921 yılında Kudüs’te bir üniversite kurulması için bağış toplamış ve özellikle II. Dünya Savaşı sırasında Yahudi soykırımının başlamasıyla Yahudilere bir yurt bulunması fikrine
Ankara’da 1945 yılında işlenen ve Cumhuriyet tarihine Ankara Cinayeti olarak geçen cinayet ve cinayetle ilgili duruşmaların başlamasından sonra davanın aldığı yön hem Türk basınının hem de kamuoyunun gündemini çok uzun süre meşgul etmişti. Olayın sonunda, suçluların mahkemece cezalandırılmasının dışında Meclis’te çok sert tartışmalar gerçekleşecek, Türkiye Cumhuriyeti tarihinde ilk kez
Cumhuriyet’in kuruluşundan itibaren kurucu kadroların temel hedefi, yeni kurulan devlet sınırları içinde ulusal bir ekonomi yaratmaktı. Sanayi önde olmak koşuluyla tarım ve hizmet sektörünün geliştirilmesi ve bir Türk burjuvazisinin oluşturulması onlar için, ulusal iktisadi kalkınmanın temel unsurları olduğu kadar tam bağımsızlığın da ana koşuluydu. Osmanlı sanayisinin gelişmemesinin nedenlerini ve
1933 yılının 23 Şubat’ında Naci Bey, çalıştığı Vagon Li şirketinin (Wagon-Lits – Compagnie Internationale des Wagons-Lits) Beyoğlu’nda şubesine giderken etrafına gururla bakıyordu. Daha aylar vardı ama Cumhuriyet’in 10. yıl kutlama hazırlıklarına şimdiden başlanmıştı. Dile kolay, bundan tam 10 yıl önce herkesin artık tarihe karıştığını düşündüğü Osmanlı’nın küllerinden yepyeni bir
Osmanlı Devleti, Birinci Dünya Savaşı öncesi varlığını denge politikası izleyerek sürdürmeye çalışıyordu. Büyük devletlere karşı izlenen bu denge politikası bir süre için işe yarasa da, 20. yüzyılın başlarından itibaren sonuç vermemeye başladı. Gerek iç politikada gerekse dış politikada yaşanan sorunlar sonucu Osmanlı Devleti toprak üstüne toprak kaybetmeye ve varlığını