12 Eylül Yargılanıyor?

AKP iktidarı, 12 Eylül’ün hayatta kalan iki generalini yargılamaya başladı! Yargılama 4 Nisan günü başladı.

Öncelikle şu çelişkiye işaret etmek gerekiyor.

12 Eylül 1980 günü Paul Henze’nin dönemin ABD Başkanı Carter’e, “bizim çocuklar işi başardı” dediği, ertesi gün ABD gazetelerinde “our boys have done it” manşeti ile yer aldı.

Bu açıklama darbenin hangi merkezlerde planlandığını gözler önüne sermektedir.

Bir başka konuyu daha anımsayalım. 3 Kasım 2002 seçimleri öncesinde Washington’da Beyaz Saray’da ağırlanan kimdir?

Bugünün Başbakanı Erdoğan’dır.

Gazeteci Turhan Güven, “Çuvallayan İttifak” adlı kitabında, Ocak 2002 yılında Erdoğan’ın Washington ziyaretinden bahseder.

Erdoğan’ın “Karanlıklar Prensi” olarak tanınan dönemin ABD Savunma Bakan Yardımcısı Richard Perle ile görüştüğünü yazmaktadır.

Gazeteci Yavuz kitabında, bu görüşmede Erdoğan’ın,  başta Irak olmak üzere ABD’nin küresel politikalarını destekleyecekleri konusunda güvence verdiğini yazmaktadır.

“Çuvallayan İttifak” adlı kitap, Ocak 2002 görüşmeleri ile ilgili ayrıntılı detaylarda vermektedir.

Bu ilişkiler de gösteriyor ki, 3 Kasım 2002 seçim zaferinin arka planında da Washington desteği vardır.

12 Eylül darbesinin arkasında da Washington var, 12 Eylül ile hesaplaşıyorum diyen iktidarın arkasında da Washington var!

AKP’nin Başka Hesabı mı Var?

Bu çelişki değil de nedir?

Bu çelişki akla şöyle bir soru da getirebilir. Acaba Washington destekli AKP iktidarının başka bir hesabı mı var?

12 Eylül öncesi “uygun koşulları” oluşturarak darbeye halk desteği sağlayanların acaba günümüzdeki hesabı nedir?

57. Hükümetinin lideri Ecevit’in, ABD’nin Irak operasyonuna karşı çıktığı için, 3 Kasım 2022 seçim sürecinin başlatıldığı bir gerçektir.

Nitekim ABD, seçim sonrasında Irak için düğmeye basmıştır.

Başbakan Erdoğan bir Amerikan Wall Street Journal gazetesine yazdığı makalede Irak’a savaşmaya giden ABD’li askerlere dua etti:

Irak’ta savaşan ABD’li kahraman bay ve bayan askerlere, en az kayıpla anavatanlarına mümkün olan en kısa zamanda dönmeleri arzusuyla dua ediyoruz.

“We further hope and pray that the brave young men and women return home with the lowest possible casualties, and the suffering in Iraq ends as soon as possible.”

By Recep Tayyip Erdogan
The Wall Street Journal

March 31st, 2003

Tayyip Erdoğan’ın ABD askerlerine duasından da anlaşılacağı gibi Başbakan Erdoğan, 57. hükümetin liderinin aksine, ABD’nin Irak savaşına destek vermektedir!

“NATO’nun Libya’da ne işi var” diyen de başbakandır. Daha sonra kendisinden “insan hakları” ödülü aldığı Kaddafi’nin gitmesi için destek veren de başbakandır. Hatta NATO operasyonları için Türk gemilerini gönderen de…

“Kardeşim Esad” diyen de Başbakandır. Hafız Esad ve eşi Esma Esad’ı konuk eden ve birlikte tatil yapan da başbakandır.

Bugün Suriye ile neredeyse savaş ilan edecek olan da başbakandır.

O halde sormak gerekir:  ABD ile kotarılan 12 Eylül darbesi ile yine ABD destekli başbakanın hesaplaşıyor gibi görünmesinin nedeni nedir?

Başka bir plan olmalıdır…

Toplum, “cambaza bak” aldatmacası ile oyalanırken yapılmak istenen nedir?

Acaba Suriye konusu mu?

Yoksa İran konusu mu?

Ya da hepten iç politikaya yönelik gelişmeler için mi atılan adımlar…

Bu adımların iç politikaya yönelik olduğunu düşünüyorum. TBMM Başkanı Cemil Çiçek, 12 Eylül Anayasası ile 12 Eylül darbesinin yargılanmasının çelişkisine işaret etti. Artık yeni anayasa zarurettir dedi.

O halde atılan adımın bir amacı yeni anayasa olabilir.

İkinci amaç ise; TBMM’de bir komisyonun kurulmasına çalışılıyor. Komisyonun görevi kimi kesimlerde yeni bir heyecan dalgası yaratabilir!

Kurulması planlanan araştırma komisyonun adı, “Darbeleri Araştırma Komisyonu” olacak. Artık 27 Mayıs 1960 darbesi de, 12 Mart 1971 Muhtırası da, 12 Eylül 1980 darbesi de ve 28 Şubat post-modern darbesi de komisyon tarafından araştırılacak!

Başbakan da buradan bol bol malzeme çıkaracak…

Elbette böyle bir komisyon oluşturulmalıdır. Anca bu komisyon üyeleri tarafsız çalışabilmelidir. Komisyonda bilim adamları da olabilmelidir.

Aklama paklama komisyonu yerine ABD’nin ve işbirlikçilerinin ipliğine pazara çıkarabilecek bir çalışma yapabilmelidir.

AKP’nin niyeti üzüm yemek değildir. AKP’nin niyeti bağcı dövmektir. İç politika için bol bol kullanacağı malzeme üretmektir.

O malzemeler üzerinden Washington’un da onay verdiği “Yeni Anayasa”yı hazırlamak ve uygulamaya sokmaktır.

Sivil darbe sürecini tamamlamaktır!

Hem de demokrat bir görüntü vererek.

YAZI HAKKINDAKİ DÜŞÜNCELERİNİZ

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.