Ayala Planı

Ayala Planı, Meksika tarihinin en kökten değişim planlarından biriydi. Madero ile yapılan ikinci görüşmeden de beklediği reform vaatlerini alamayan Emiliano Zapata ve Otilio Montano Sánchez tarafından hazırlanan plan Kasım 1911’de  Torres Burgos tarafından Ayala’da okunarak halka duyurulmuştu.

Oldukça fazla yazım hatası bulunan Ayala Planı devlet başkanı Madero’yu güldürmüş, “Bu metni olduğu gibi basın ki herkes Zapata’nın aptalın ve delinin biri olduğunu öğrensin” diyerek gazetede yayınlanması emrini vermişti. Madero’nun hesaba katmadığı gerçek ise planın Meksika Devrimi’ne yön vereceği ve Zapata’nın bu manifestosunun kendisi gibi okuma yazma bilmeyen Meksika halkının dilinden konuşuyor olmasıydı.

Devrim boyunca Zapatista’nın uyguladığı şekliyle 15 maddelik Ayala Planı’nın en çarpıcı özelliği, belli bir toprak mülkiyet biçimi öngörmesinden çok, toprağın nasıl tasarruf edileceğine, köyün ortak mülkiyetine mi, köylülerin özel mülkiyetine mi bırakılacağı yoksa satılabilir bir meta haline mi getirileceği konusunda karar verme yetkisini yine köylülere ve onların demokratik olarak seçilmiş kurullarına bırakmasıydı.

Ayala Planı’nın Tam Metni

Bu plan, Meksika’nın yararına olacağı düşünülen reformlarla birlikte San Luis Planı’nın tamamlanmasını da savunan, başkaldırmış orduya bağlı Morelos devletinin çocuklarının kurtarıcı planıdır.

20 Kasım 1910 Devrimi’nin ülkeye vadettiklerini gerçekleştirmek ve desteklemek üzere devrimci bir cunta oluşturmuş bulunan aşağıda imzaları bulunan bizler, bizi yargılayan uygar dünya ve ait olduğumuz ulus karşısında, bizi ezen zorbalığa son vermek ve ülkeyi bize dayatılan diktatörlerden kurtarmak için aşağıda formüle ettiğimiz önermeleri ilan ederiz:

1) D. Francisco Madero tarafından yönetilen Meksika halkı, “gerçek genel oy, yeniden seçilmeye hayır!” sloganı altında savunmaya yemin ettiği kutsal ilkeleri çiğneyerek, halkın davasını, inancını, özgürlüklerini ve adaletini hiçe sayarak, tek bir adamın iktidarı ele geçirmesi için değil, haklarını talep etmek ve özgürlüklerini kazanmak için kanını akıttı. Adı geçen Madero’nun kendisidir. Bu adam devrime başlamıştı ve eski cumhurbaşkanı Lic. Francisco de la Barra’nın geçici hükümetine kendi iradesini dayatmıştı. Böylece, ölçüsüz zorba içgüdülerinin etkisi altında kişisel ihtiraslarını tatmin etmekten, Ayutta’nın devrimci kanıyla yazılmış 1857 ölümsüz yasasından doğan zorunluluklara itaatsizlik duygularından başka bir hedefi olmayan Madero, komik ve sinsi biçimde ülkeyi bir sürü felaketin eşiğine getirdi ve kan gölüne çevirdi.

Meksika Kurtuluş Devrimi öncesi Madero, büyük bir zayıflık ve dürüstlük yoksunluğuyla, halkın ve tanrının desteğiyle başladığı devrimi mutlu bir sona götüremedi. Çünkü hiçbir biçimde ulusal egemenliğin temsilcisi olmayacak ve bugün bile savunduğumuz ilkelerin amansız düşmanı olarak, ülkenin refahını bozan ve ülkenin bağrında yeni yaralar açan, Porfirio Diaz’ın diktatoryal hükümetinin çürümüş öğelerini ve iktidardaki yöneticilerin çoğunluğunu görevde bıraktı. Şimdiki cumhurbaşkanı Madero, kendisini bu göreve getiren devrimcileri öldürerek, hapse atarak, takip ederek, ulusa karşı entrikalara girişerek ve sahte vaatlerde bulunarak Ciudad Juares Anlaşmalarında belirtilmiş vaatleri kısıtlayan San Luis Potosi Planı’nda, ulusa verdiği sözler ve vaatlerden kaçınmaya çalışıyor.

Madero, süngü gücüyle vaatlerin yerine getirilmesini isteyen pueblos’ları haydut ve asi olarak tanımlayarak, kanda boğmaya ve susturmaya çalışıyor. Yasa, adalet ve aklın öngördüğü garantileri bahşetmeksizin, pueblos’ları bir imha savaşına mahkûm ediyordu. Madero, gerçek seçimleri, gerek cumhurbaşkanlığı yardımcılığına Jose M. Pino Suarez’i veya Morelos halkının zorbası sözde General Ambrosio Figueroa gibi devlet valilerini halkın iradesine karşın empoze ederek, gerek devrim düşmanı baskıcı şefler ve feodal haciendas’ların sahipleri cientifico partisiyle, Porfirio Diaz’inkinden daha korkunç ve utanç verici bir diktatörlük modelini İzlemek amacıyla, ittifak yaparak, halk için kanlı bir güldürüye çevirdi. Zira Morelos devleti ve diğerlerinde, bunları çağdaş tarihin kaydettiği en korkunç anarşiye sürüklerken olduğu gibi çıkarları ve yaşamları hiçbir şekilde saymaksızın, yasaları ayaklar altına alarak, devletlerin egemenliğini çiğnediği açık ve aşikârdı.

Bu düşüncelerden hareketle biz Madero’yu, elebaşısı olduğu devrimin vaatlerini gerçekleştirmekte becerikli olmadığını ilan ederiz; çünkü, halkın iradesini yanıltmak için kullandığı ve sayesinde iktidara geldiği ilkelere ihanet etti. Yönetemez, çünkü pueblos’ların adalet ve yasasına saygı göstermiyor ve bizi köle yapan ve haciendas’ların sahibi cientificos’ların hoşuna gitmek için Meksikalıları aşağılayarak ülkeye ihanet etti. Biz bugünden itibaren, var olan diktatoryal iktidarların devrilmesine kadar kendisi tarafından başlatılmış devrimi devam ettirmeye başlıyoruz.

2) Daha önce anlattığımız gerekçelerle, devrimin önderi ve cumhurbaşkanı Madero, artık cumhurbaşkanı olarak tanınmıyor ve bütün çabalar onun devrilmesi için yoğunlaştırılıyor.

3) Madero’nun yardımcısı C. Gral Pascual Orozco kurtuluşçu devrimin önderi olarak tanınmıştır ve bu nazik görevi kabul etmezse, Emiliano Zapata devrimin önderi olarak tanınacaktır.

4) Morelos devletinin devrimci cuntası, ulusa ant içerek, Luis Potosi Planı’nı bazı ilavelerle birlikte baskı gören halkın yararına sunmaya devam edecek ve ilkelerini zafere veya ölüme kadar korumaya devam edecektir.

5) Morelos devletinin devrimci cuntası, Porfirio Diaz ve Madero’nun diktatoryal öğelerinin devrilmesinden önce hiçbir uzlaşmayı kabul etmeyecektir. Zira ülke kurtarıcı olarak vaatlerde bulunan ama iktidara gelince zorba rolüne girerek sözlerini unutan yalancı ve hainlerden yorgun düştü.

6) Planın ilave bölümü şöyle: Önderlerin, cientificos’ların ve haciendas’ların sahiplerinin, satılık adaletin gölgesinde, gasp ettikleri ırmaklar, ormanlar ve topraklar, pueblos’lar ve yurttaşlar tarafından derhal geri alınacaktır. Yukarıda zikredilen mülkleri zorla gasp edenler zafer sonrası kurulacak özel mahkemelere çıkarılacaktır.

7) Pueblos’ların ve yurttaşların geniş çoğunluğu ayak bastıkları toprakların efendisi değiller. Toplumsal koşullarını hiçbir şekilde iyileştirmeden sefaletin korkunçluklarından acı çekiyor ve tarım yapamıyorlar; çünkü topraklar, ırmaklar ve ormanlar birkaç elde toplanmıştır. Bu gerekçeyle, bu mülklerin güçlü sahipleri Meksika yurttaşları ve pueblos’lar ejidos’lar, colonias’ları elde edip çalışmak ve sürmek için tarlalara sahip olacaklar ve Meksikalıların gönenç düzeyinin iyileşmesi için üçte bir oranında tazminat ödeyerek mülksüzleştirilecektir.

8) Bu plana doğrudan ya da dolaylı karşı çıkacak önderlerin, cientificos’ların ve haciendos sahiplerinin mülkleri kamulaştırılacak, bunların üçte ikisi savaş tazminatlarına, bu planın gerçekleşmesi savaşımında yaşamını yitirmiş kişilerin dul eşlerine ve çocuklarına ayrılacaktır.

9) Yukarıda belirtilen önlemleri gerçekleştirmek amacıyla, duruma göre kamulaştırma ve dezamortisman yasaları uygulanacaktır. Kilisenin mallarına ilişkin ölümsüz Juares tarafından yürürlüğe konmuş mevzuat ve aynı şekilde utanç verici baskı boyunduruğunu bize dayattığını iddia eden tutucular ve despotları cezalandıran önlemler de bize örnek olabilir.

10) Madero’nun çağrısıyla silahlarını San Luis Potosi Planı’nı savunmak için alan ve bu plana silah gücüyle karşı çıkacak cumhuriyetin askeri önderleri, ülkeye ve savundukları davaya ihanet eden kişiler olarak değerlendirilecekler. Çünkü zorbalara yaranmak ve bir avuç para için veya bağımlılık nedeniyle Madero’nun ulusa vadettiklerinin gerçekleştirilmesini isteyen kardeşlerinin kanını dökmekten kaçınmıyorlar.

11) Savaş harcamaları San Luis Potosi Planı’nın 11. maddesine uygun olarak yapılacak ve giriştiğimiz devrimde bütün görevliler adı geçen planın belirlediği yönergelere uygun davranacaktır.

12) Gerçeklik yolu üzerinde sürdürdüğümüz devrim zafere ulaştığında, değişik devletlerin belli başlı devrimci önderleri cuntası, federal iktidarın örgütlenmesi için seçimleri hazırlayacak bir cumhurbaşkanı vekili atayacak.

13) Her devletin belli başlı devrimci önderleri kendi devletlerinin valilerini belirleyecekler. Bu yüksek görevli, Morelos devleti ve diğerlerinde olduğu gibi, bizi diktatör Madero ve onu çevreleyen cientificos’ların kaprisleriyle ortaya çıkarttıkları kanlı çatışmalar felaketine mahkum eden ünlü Ambrosio talimatında olduğu gibi, puebios’ların mutsuzluğuna sebebiyet veren zorunlu talimatlardan kaçınmak hedefleri olarak kamu iktidarını gerektiği gibi kuracak seçimleri örgütleyecektir.

14) Madero, şimdiki ve geçmiş rejimin bütün diktatörleri, ülkeyi üzüntüye boğmaktan kaçınmak isterlerse ve ülkeyi gerçekten seviyorlarsa, derhal görevlerinden çekilsinler ve böylelikle, ülkenin bağrında açtıkları yaraları sarabilirler. Eğer bunu yapmazlarsa, kardeşlerimizin aforozu ve kanı onları boğacaktır.

15) Meksikalılar! Kötü niyetli ve kurnaz bir adamın kan döktüğünü düşünün. Bunun nedeni onun hükmet etme yeteneksizliğidir. Hükmetme sisteminin ülkenin elini kolunu bağladığını ve süngü gücüyle kurulularımızı küçümsediğini, ciddiye almadığını düşünün; silahları elimize aldığımızı, kendi başlattığı devrime ihanet ettiği ve Meksika halkına verdiği sözleri tutmadığı için silahların kendisine doğru çevirdiğimizi düşünün! Biz kişilerden yana değiliz, sadece ilkelerimizi savunuyoruz.

Meksika halkı, elde silah bu planı destekle ve böylece ülke refaha ve rahata kavuşacak!

Özgürlük, adalet ve yasa!

YAZI HAKKINDAKİ DÜŞÜNCELERİNİZ

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.