Malazgirt Meydan Savaşı

Malazgirt Meydan Savaşı yalnız Türk tarihi açısından değil, dünya tarihi açısından da dönüm noktası olarak kabul edilebilecek önemli olaylardan biridir. Büyük Selçuklu Sultanı Alparslan ile Doğu Roma (Bizans) İmparatoru Romen Diyojen arasında gerçekleşen bu savaş Türk tarihinde yeni bir devrin başlangıcı olmuştur. Bizans, Türklerden önce Araplar tarafından Anadolu’ya yapılan
Yazının devamı

Kristal Gece: Yahudi Soykırımının Başlangıcı

Nazilerin muğlak Yahudi karşıtı söylemleri, 1933 başında Nazizmin iktidara gelişi sonrası hızla somutlaşmaya başladı. 1 Nisan günü Yahudi dükkanları bir günlük boykota uğradılar ve 7 Nisan 1933 tarihinde tüm Yahudi memurlar mecburi emekliliğe tabi tutuldular. 1935 yılının Eylül ayında aynı adı taşıyan kentte yapılan Parti Kongresi’nden sonra çıkarıldığı için
Yazının devamı

Mohaç Meydan Savaşı

Osmanlı Türkleri Rumeli’ye ayak bastıkları tarihten itibaren bir buçuk yüzyıldan fazla bir zamanda karşılarında ya düşmanlarına yardım eden ya da düşman olarak Macarları görmüşlerdir. Macarlar kendilerini Katolik dünyanın koruyucusu olarak benimsemişler, Avrupa’yı yaklaşan İslam tehlikesine karşı korumayı görev bellemişlerdi. Bu nedenle Türklerin Macarlara, Macarların Türklere karşı olan düşmanlıkları Macaristan’ın
Yazının devamı

Osmanlı Tımar Sistemi ve Sipahi Ordusu

XVI. yüzyılın ikinci yarısına kadar Kapıkulu Ocakları (yeniçeriler, kapıkulu süvarileri, topçu, cebeci, top arabacıları, lağımcı ocakları) ile birlikte imparatorluk ordusunun en büyük ve önemli kısmını tımarlı sipahiler oluşturuyordu. 1528’de resmi kayıtlara göre 27 bin Kapıkulu askerine karşı tımarlı ordusu Cebelü askerleri ile 85-90 bini bulmakta idi. 1610’larda ise Kapıkulu
Yazının devamı

Einstein’ın Mektubu

1949 Kasım’ında, o tarihte ABD’nin Princeton Üniversitesi’nde öğrenimini sürdüren Münir Ülgür’le, yüzyılın en büyük dâhilerden Albert Einstein arasında rastlantı sonucu da olsa oldukça anlamlı bir sohbet geçer. Ürgül’ün Türk olduğunu öğrenen Albert Einstein Atatürk’ü kast ederek, “Biliyor musunuz, dünyanın en büyük liderine sahipsiniz” der. Sohbetin sonlarına doğru Einstein, son
Yazının devamı

Ulusal Bağımsızlık ve Dünyada Dil Devrimleri

Ulusal bilinçlenme ve bağımsızlıkla dil arasında çok güçlü, koparılamaz, soyutlanamaz bir bağ vardır. Dil devrimi dediğimiz şey, yalnızca bize özgü bir olgu değildir. Her uluslaşma, ulusal bilinçlenme ve bağımsızlık kazanma süreci, bir “dilde ulusallaşma” çaba ve akımını da -başka bir deyişle- bir dil devrimini de içerir. Bir dil devrimi,
Yazının devamı