12 Yıllık Zorunlu Eğitim Geliyor

AKP Hükümeti, zorunlu eğitimi 12, hatta okul öncesi bir yıllık eğitimle 13 yıla çıkarmak için hazırlık yapıyormuş. Daha önce çok istediğimiz halde hükümetleri ikna edemediğimiz için yaptıramadığımız bu uygulama da parasız ders kitapları gibi anlaşılan AKP hükümetine kısmet olacak. Atalarımız ne demişler: “Yemeyenin malını yiyiverirler.”

Zorunlu eğitimin 12 yıla çıkması Türk eğitiminde büyük bir ilerlemedir. Dünyada zorunlu eğitimi 12 yıl olan ülke sayısı iki elin parmakları kadar bile değildir. İşin gerçeği şudur ki, zorunlu eğitim süresi 8, 9, hatta 10 yıl olan ülkelerin birçoğunda gerçekte eğitim süresi bu yıllardan çok daha fazladır.Türkiye’de de halkın bir kısmı ancak 8 yıllık eğitimle yetinirken, önemli bir kısmı da çocuklarına lise eğitimi aldırıyor.  Birçok gencimiz üniversitede de okuyor.

İnsan sınıf sınıf, yer damar damar… Her sınıfa sunulan eğitim olanağı da eşit olacak değil elbet. Bu yağma dünyanın neresinde görülmüş?

Türkiye’de zorunlu eğitim süresinin uzun yıllar 5 yılda tutulması ve ancak İmam Hatip ortaokullarının önünü kesmek için kesintisiz 8 yıla çıkarılması Türkiye’yi yöneten sınıfların tuzu kuru olmalarından kaynaklanıyordu. Nasıl olsa kendi çocuklarını okuyabildikleri kadar okutuyorlar, Türkiye’deki okullar yetmezse Avrupa’ya, Amerika’ya göndererek  “tahsil”lerini tamamlatıyorlardı. Halk çocuklarına bunu çok görmelerinin gerekçesi “Bütçe yetmiyor ki!” idi. Çünkü o bütçe kendi ihtiyaçlarını gidermek için yapılıyordu.

Muhafazakâr iktidarımızın zorunlu eğitimi 12 yıla çıkarmaya niyet etmesinin nedeni, artık okumuş halktan da büyük oy kaldırmasıdır. Bu nedenle bütün halk en yüksek derecede okutulsa bile bundan muhafazakar iktidara bir zarar gelmeyecektir. Efendilerin işlerini yapacak insanların görecekleri eğitim artık sürdürülebilir bir kapitalizm için yetersiz hale gelmiştir. Daha uzun süreli eğitim, gazete okumayı, bilgisayar kullanmayı, süpermarkette alışveriş yapmayı, televizyon dizilerini anlamayı destekleyecektir. Bunda politik bir zarar da yoktur. Okumuşların ilerici, laik, halkçı partilere oy vermeleri eskilerde kaldı.

12 Yıllık Zorunlu Eğitim Çocuk Gelinleri Engelleyecek

12 yıllık zorunlu eğitim, lisede okutulamayan veya okutulmayan çocukların, gecekonduda, kasaba ve köylerde yaşayan, özellikle kız çocuklarının tümünün lise eğitiminden geçmesi anlamına geliyor ve bu iyi bir şeydir. Böylelikle nüfusun daha büyük bir kısmı daha çok kitapla, bilgiyle, özellikle modern bilimlerle karşılaşacaktır. Kız çocuklarının erken yaşta evlendirilmeleri azalacak ve hiç değilse lise bitirmiş annelerin büyütecekleri çocuklar beden ve ruh sağlığı açısından daha iyi yetişecektir.

Eğitim sürelerinin yeniden belirlenmesinin, 8 yıllık kesintisiz eğitimden vazgeçilerek, bunun 4+4 biçiminde saptanmasının nedeni, ilk dört yıllık eğitimden sonra çocukların imam hatip okullarına yönlendirme imkânı vermesidir. Bu imam hatipçilik muhafazakâr iktidarlarımızın genlerine işlemiş gibidir. Allem edip kallem edip daha küçük yaştan çocukları din eğitimi içine almak istiyorlar. İmam hatipleri bir meslek okulu olmaktan da çıkararak genel eğitimin yerine koymaya çalışıyorlar. Uzun sünedir laikliği kerhen ağızlarına alanlar, ancak bir süre önce Arap ülkelerine devlet sisteminde laikliği önerecek kadar bir mesafe de kat edenler, devlet eliyle dindar bir toplum yetiştirme sevdasından vazgeçmediklerini de göstermiş oluyorlar. Onlara göre toplum, dinsel inançlarını kendi kendine koruyamaz. Bunun devletin yetiştirdiği maaşlı insanlar tarafından kendilerine şırınga edilmesi gerekir.

Aslına bakılırsa, zorunlu eğitimde 4+4+4 biçiminde bölünmesi Avrupa ülkelerinde yaygındır. 19. Yüzyıl’dan kalan bir sistemdir. Amacı, 4 yıllık ilköğretimden sonra halk çocuklarını “yeteneksiz” veya “bilgisiz” diye eleyerek ortaöğretimi ve üniversiteyi soylu sınıflara tahsis etmektir. Gerçi halk çocuklarının üniversiteye kadar okuması yolu tamamıyla kapatılabilmiş değildir. Bazı geçişlere imkân veren sistemler de vardır ama temel bu amaçla öyle kurulmuştur. İşin garip tarafı Almanya’da çalışan Türk öğretmenlerin çoğu da o sistemden memnundur ve böylece “aptallar sınıfı”na ayrılan Türk çocuklarıyla uğraşmaktan da kurtulmaktadırlar. Bizde gözlerini Avrupa’ya dikmiş zengin sınıfların sözcüleri ve akademisyenlerin çoğu, imam hatipler sorunu olmasa bu bölümlenmeye karşı değildir.

Yapılacak iş, 12 (hatta anasınıflarının da zorunlu olmasıyla 13) yıllık zorunlu eğitimi fakat bunun 8 yıllık ilköğretim kısmının kesintisiz olmasını savunmaktır. Bu, çocukları daha 10-11 yaşında ruhban okullarına alınmaması için gereklidir. Fakat bunu önlemek için daha etkili bir gerekçe vardır. O da 3 Mart 1924 tarihli ve bugün de yürürlükte olan “Tevhidi Tedrisat Kanunu”nu uygulamaktır. Bu kanunun esas amacı aynı tarihte bir kanunla lağvedilen Şer’iye ve Evkaf Bakanlığı elinde bulunan okulları Milli Eğitim Bakanlığı’na bağlayarak laik eğitimi gerçekleştirmekti. Fakat kanunun 4. maddesi,  bakanlığın din hizmetlerini görmeye yatacak kadar okul açmasını hükme bağlıyordu. İmam hatip okullarına öğrenci alımı bu kanuna dayanarak sınırlanmalıdır.

YAZI HAKKINDAKİ DÜŞÜNCELERİNİZ

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.