Yeryüzünde cennete en yakın yeri hayal etmeye kalkışırsanız, aklınıza mutlaka Tahiti Adası gelir. Pasifik Okyanusu’nun uçsuz bucaksız sularının ortasındaki bu küçücük nokta, yüzyıllardır oraya uğrayanlar tarafından yeryüzünün en
Nazilerin muğlak Yahudi karşıtı söylemleri, 1933 başında Nazizmin iktidara gelişi sonrası hızla somutlaşmaya başladı. 1 Nisan günü Yahudi dükkanları bir günlük boykota uğradılar ve 7 Nisan 1933 tarihinde
Dünya gündemini takip ediyorsanız, bir Güneydoğu Asya ülkesi olan Myanmar’ın ya da diğer adıyla Burma’ın Arakan eyaletinde Müslümanlara yönelik katliam haberlerinin üst sıralarda yer almaya başladığını görmüşsünüzdür. Konu
Cristöbal Colön yani Kristof Kolomb, Batı Hint Adaları seferine kalkışmadan çok önce, Avrupa’da elden ele, batıdaki adalarla bezenmiş haritalar dolaşmaya başlar. Daha 1339’da bu haritalarda Brezilya’ya denk düşebilecek
Fransız gazeteci Jean-Yves Junet gördüklerine bir türlü inanamıyordu. “Bu gördüklerim gerçek olamaz, bunlar ya beynimin bana oynadığı bir oyun ya da Azeriler çok iyi mizansen hazırlamışlar” diye düşündü
Türklerin, buyrukları altına aldıkları uluslara karşı davranışı her zaman insancıl olmuş, onları eritme ve özümseme politikası gütmemişlerdir. Türklerin adaletli ve hoşgörülü tutumu haktanır yabancılar tarafından da değerlendirilmiş ve