Kedi, Eski Mısır’da tanrı, Roma’da avcı, Ortaçağ’da ise uğursuzluk sembolü sayıldı. Öldürüldü, derisi yüzüldü ama gurur, kimlik ve özgürlük noktasında “kedilik dersi” verdi insanoğluna. İslamiyet’te kutsal kabul edildi, Uzakdoğu kültüründe ruh kazandı. Hem kralları hem sanatçıları hem de halkları etkiledi. Nankörlük, zeka ya da kişilik gibi olumlu ya da
Efsanevi kral Arthur, Camelot kenti, taşa saplanan kılıç ve benzeri öyküler. Yaklaşık 1200 yıldır sayısız öykü, şiir, resim ve filme konu olan Arthur ve şövalyelerinin maceraları, Avrupa’nın temel mitosunu oluşturuyor, sahip çıkmaya çalıştığı ahlaki değerleri yansıtıyor. Günümüzde de popülerliğini sürdüren Kral Arthur efsanesi birçok kişi tarafından gerçek bir tarihi
1960’lı yıllara Türkiye’deki gazetelerde bugün artık hiç rastlamadığımız iki özel bölüm önemli bir yer tutardı. Bunlardan ilki tefrika romanlardı. Gazete okurları için günümüzün televizyon dizilerinin işlevini yerine getiren tefrika romanlar her gazetenin vazgeçilmeziydi ve her gazetenin ünlü tefrika romancıları olurdu. 1950’lerde Refik Hafit Karay Nilgün romanı ile Hürriyet’te, Esat
Birinci Dünya Savaşı’nda Rus Çarlık ordusu Anadolu’ya doğru ilerledi. 1916 yazı sonunda Rus ordusu, Trabzon’un batısından, Erzincan-Kemah yoluna, Dersim ve Murat Suyu’nun güneyinden Van Gölü’ne ve Başkale’ye uzanan bir hattı eline geçirmiş durumdaydı. Savaş bitene kadar ele geçirilen bölgelerde Ermeni çeteciler yüzünden tek bir Türk’ün bile canlı kalmayacağı ortadaydı.
Günümüzde, tarih öncesi insanların ilk yerleşimlerine ilişkin daha çok bilgimiz olmasına karşın, arkeologların incelediği ilk taş aletlerin çoğu, tarih öncesi insanlarının bıraktıkları gibi bulunmamıştır. Tarih öncesi insanları, herhangi bir nedenden dolayı bir yeri terk edip başka bir yere göç ettiklerinde, doğanın güçleri bu terk edilen yerleşim yerlerinin yüzeyinde bırakılanların
Kuzey Afrika valisi Musa bin Nusayr, oldukça çetin bir kuşatmanın ardından Tanca kentini fethettiğinde, bu kuşatmanın başarıyla sonuçlanmasında çok büyük emeği olan Tarık bin Ziyad’ı bu başarısından dolayı Tanca ve çevresine vali olarak atamıştı. Tanca’nın alınmasının ardından Sebte kenti de kuşatılmış ama Julianus ve kent halkının olağanüstü bir gayretle